Işıltılı Hayatının Bedelini Ödedi, Bağımlılığı Yendi ve 65 Yaşında Hâlâ Parlıyor: Tahmin Edebilir misiniz Kim Bu?

Hollywood’un efsane ismi Tippi Hedren’in kızı olan Melanie Griffith, genç yaşta oyunculuk kariyerine adım attı ve şöhretin hem büyüleyici hem de çalkantılı dünyasında yolunu bulmaya çalıştı. Özel hayatı, rol aldığı filmlerdeki dramaları aratmayacak kadar olaylıydı—Don Johnson’la iki kez ve Antonio Banderas’la bir kez evlilik yaptı. Aynı zamanda bağımlılıklarla mücadele etti ve üç çocuğu—Alexander Bauer, Dakota Johnson ve Stella Banderas—büyütmenin sorumluluğunu üstlendi. Griffith’in çocukluğu bile Hollywood standartlarına göre sıra dışıydı; evlerinde Neil adında bir aslan besliyorlardı. Bu kararını daha sonra “inanılmaz derecede aptalcaydı” diyerek pişmanlıkla andı—özellikle de ‘Roar’ film setinde bir dişi aslan tarafından saldırıya uğrayıp ciddi şekilde yaralandıktan sonra.

Melanie’nin aşk hayatı da erken başladı. İlk eşi Don Johnson’la tanıştığında henüz 14 yaşındaydı. 1976’daki ilk evlilikleri yalnızca altı ay sürdü, fakat bağları kopmadı ve 1989’da yeniden evlendiler. Bu evlilikten Dakota Johnson dünyaya geldi. Ancak 1996’da tekrar boşandılar. Dakota’nın çocukluğu, ebeveynlerinin inişli çıkışlı ilişkisi ve sık taşınmalar yüzünden oldukça sarsıntılıydı. Bu nedenle genç yaşta terapiye başlaması gerekti. Ancak 1996 yılında Antonio Banderas’la evlenmeleriyle birlikte olumlu bir değişim yaşandı. Banderas, Dakota ve Alexander için sevgi dolu ve destekleyici bir üvey baba oldu. 2014’te boşansalar da, bu bağ uzun yıllar devam etti.

Antonio Banderas’ın Dakota üzerindeki etkisi çok büyüktü. Dakota ona “bonus babam” diye hitap ediyor ve “gerçek tutkuyu ve disiplini” ondan öğrendiğini söylüyor. Banderas ve Griffith boşandıktan sonra bile, Banderas hem eski eşiyle hem de üvey çocuklarıyla yakın ilişkisini sürdürdü. Dakota, bu dönemde onun desteğinin hayatında ne kadar büyük bir fark yarattığını sık sık dile getiriyor.

Melanie Griffith tüm bu özel hayat mücadelesine rağmen başarılı bir oyunculuk kariyeri de inşa etti. ‘Çalışan Kız’ (Working Girl) filmindeki performansıyla Oscar’a aday gösterildi. 1980’ler boyunca ve sonrasında güçlü ve çekici kadın karakterleriyle tanındı. Ancak alkol bağımlılığı, 2010’da konulan non-Hodgkin lenfoma teşhisi ve 2018’de burnundaki cilt kanseri gibi sağlık sorunlarıyla da mücadele etti. Tüm bu zorluklara rağmen ayakta kaldı ve kanser farkındalığı konusunda aktif bir savunucu haline geldi, Los Angeles Çocuk Hastanesi gibi kurumlara destek verdi.

Bugün 65 yaşındaki Melanie Griffith, bekar hayatının tadını çıkardığı söyleniyor. Son olarak 2020 yapımı ‘The High Note’ filminde kızı Dakota ile birlikte küçük bir rol aldı. Ailesine odaklanan Griffith, şu sıralar hayatını tüm açıklığıyla anlatacağı anı kitabı üzerinde çalışıyor. Hayatı, tutkulu ilişkilerle, kişisel büyüme yolculuklarıyla ve çocukları ile Antonio Banderas’la kurduğu güçlü bağlarla şekillendi. Onun hikâyesi; direnç, yeniden doğuş ve içsel güçle dolu bir yolculuğun hikâyesi.